Makaleler
- Ana Sayfa
- Makaleler

KASTEN YARALAMA SUÇU, CEZASI VE NİTELİKLİ HALLERİ, TCK 86, 2025
Kasten başkasının vücuduna acı vermek ya da sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak şeklinde tanımlanan kasten yaralama suçu, ülkemizde sıkça işlenen ve bu nedenle yargılamalara çokça konu olan bir suç tipidir. Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde vücut dokunulmazlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu yazımızda ceza hukuku kapsamında teorik olarak kasten yaralama suçunun kanuni düzenlemesi, suçla korunan hukuki değer, suçun maddi ve manevi unsurları, özel görünüş şekilleri ve muhakemesi incelenecek olup, yazının sonunda güncel Yargıtay kararlarına yer verilmek suretiyle de suçun uygulamasına değinilecektir.

ARAÇLARDA MEYDANA GELEN DEĞER KAYBI NEDİR? NASIL HESAPLANIR? NASIL TAHSİL EDİLİR?
Trafik kazasının meydana geliş şekline göre değişkenlik arz etmekle birlikte, kazalı bir araçta hayatın olağan akışına göre değer kaybı olacağı muhakkaktır. Kaza sonrası araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı ya da meydana gelen değer kaybının miktarı; aracın markası, modeli, kaç yılında üretildiği, kilometresi, hasarın meydana geldiği parçalar, parçaların önemi ve benzeri kriterlerin değerlendirilmesiyle tespit edilir. Bu anlamda değer kaybını aracın kazadan önceki hasarsız hâliyle ve kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki ikinci el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki hâline göre serbest piyasadaki ikinci el piyasa değeri arasındaki fark olarak tanımlamak doğru olacaktır.
Trafik kazasına karışan ve kaza neticesinde hasar gören her araçta, ne kadar iyi tamir edilirse edilsin bir değer kaybı meydana gelir. Bu yazımızda trafik kazaları neticesinde araçlarda meydana gelen değer kaybının ne olduğunu, nasıl hesaplandığını, nasıl tazmin edildiğini anlatmaya çalışacağız.

TUTUKLAMA KARARI, ŞARTLARI VE SULH CEZA HAKİMİNİN TAKDİR YETKİSİ
İnsan özgürlüğüne en ağır müdahale konumunda bulunan tutuklamaya karar verilirken gerek istemde bulunan Cumhuriyet savcısının gerekse karar verecek sulh ceza hakiminin, tutuklama gerekçelerini sağlam temellere dayandırması gerekmektedir. Uygulamada sıkça karşılaşılan “suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu dikkate alındığında” gibi matbu ifadelerden kaçınılmalıdır. İnsan özgürlüğünün karşılığının maddi bir karşılığı olmadığı dikkate alınmalı, her olay kendi içerisinde değerlendirilmelidir.
Cumhuriyet savcısı şüphelinin hem lehine hem aleyhine olan delilleri toplamalı, tutuklama isteminde bu delilleri fiille ilişkilendirmeli sevk maddesini de ona göre takdir ve tayin etmelidir. Sulh ceza hâkimi de Cumhuriyet savcısının istem yazısıyla yetinmemeli, birinci elden kendisi de soruşturma dosyasını incelemeli, vicdani kanaatini buna göre oluşturmalıdır.
Tüm bu evrede şüphelilerin ceza hukukunda uzman bir avukattan hukuki destek alması, hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için elzemdir.

KAMU İHALELERİNDE ŞİKAYET VE İTİRAZEN ŞİKAYET USULÜ NEDİR? BAŞVURU NASIL YAPILIR?
KAMU İHALE HUKUKUNDA ŞİKAYET VE İTİRAZEN ŞİKAYET USULÜ

MİRAS HUKUKUNDA SAKLI PAY VE TENKİS DAVASI
Hukukumuzda miras bırakanın tasarruf özgürlüğü kısmi olarak sınırlandırılmış, miras bırakanın saklı pay sahibi mirasçıların haklarına zarar vermesi engellenmek istenmiştir. Miras bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla ortadan kaldırılamayan ve bu suretle kanunen korunan miras payına saklı pay denir. İşte tenkis davası da miras bırakanın saklı payları zedeleyen ve ivazsız (karşılıksız) olarak yaptığı ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardır. Başka bir ifadeyle tenkis, saklı pay için getirilen bir yaptırım türüdür.

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU
Bireysel başvuru, herkesin Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla başvurabileceği bir hak arama yoludur.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU VE CEZASI, TCK MADDE 134
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun temel halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Nitelikli hallerinde cezanın üst sınırı 7.5 yıla kadar çıkmaktadır. Hal böyleyken özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hakkında soruşturma açılan veya kamu davası devam eden kişilerin konusunda uzman bir avukattan hukuki destek almaları önemlidir. Yine bu suçun mağdurlarının gerek ceza dosyalarının takibi gerekse hukuk mahkemelerinde açabilecekleri tazminat davaları için bir avukattan destek almaları tavsiye edilmektedir.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU VE CEZASI, TCK MADDE 79
Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesine göre doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan; bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan ya da Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan kişiler göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılmaktadır. Bu makalede göçmen kaçakçılığı suçunun kanuni düzenlemesi, unsurları, nitelikli halleri ile özel görünüş şekillerine yer verilmiş ayrıca Yargıtay kararlarıma yer verilerek uygulamadaki görünümü somutlaştırılmaya çalışılmıştır.

BANKA VEYA KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU VE CEZASI, TCK MADDE 245
Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması suçu, uygulamada sıkça rastlanılan bir suç tipidir. Suçun yargılaması sırasında uygulanacak kanun hükümlerinin belirlenmesi ve özellikle suçun nitelikli dolandırıcılık mı yoksa banka veya kredi kartının kötüye kullanma mı olup olmadığı, olayda bir indirim nedeninin mevcut bulunup bulunmadığı gibi hususların aydınlığa kavuşturulması gerekir. Bu nedenle banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan dolayı haklarında soruşturma açılan veya kamu davası bulunan kişilerin bir avukattan hukuki destek almaları son derece önemlidir. Suçtan mağdur olanların da dava süresince hukuki destek alabilmeleri ve suçtan uğradıkları zararın giderilmesi için bir avukattan destek almaları tarafımızca tavsiye edilmektedir.

DOLANDIRICILIK SUÇU, TCK MADDE 157,158 VE DOLANDIRICILIK SUÇUNUN CEZASI
Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nun 157. ve 158. maddesinde düzenlenen bir suç türüdür. Günümüzde teknolojik gelişmelerle birlikte çok sayıda dolandırıcılık suçu işlenmeye ve bu konudaki mağduriyetler artmaya başlamıştır. Bu makalede suçun kanuni düzenlenmesi, maddi ve manevi unsurları, özel görünüş şekilleri, nitelikli halleri incelenmiştir. Okuyucuya faydalı olması dileğiyle.